14 Kasım 2011

Kalbim Van'da, düşlerim o anda; ben...








Fotoğraflar:Onur Sandal







Deprem
içi dışı toz kokan
acıya boğan
ölüme yakın, kedere tutsak
yarınlara bırakılanların uzaklığı
çaresizliklerin tutsaklığı
herkesin aymazlığı
Van , Erciş , 23.10.2011
alttan gelen o darbe , korkunç ses
sallanma , ömrü tüketen ,
saniyeler , dakikaların yavaşlığı
bir o kadar salladığı
öyle şeyler geçer ki aklımdan , hiçbirşey
kaçmak var içimde , bir el çakılır
dünyan yıkılır
kaçar yer altından
ve alt-üst olursun
hayallerin yok , herşey yük başına
neredesiniz tek başınayım
korku , panik , yalnızlık , çaresizlik
nedir , bu duygunun adı yok
elektrikler kesildiğinde , üste yüklenen karanlık
hareketlenen eşyalar , ben soluksuz
korkudan , bildiklerimden , çaresizlikten , herşeyden
cenine dönmüş, o sıcaklığı arıyorum
toz duman, korkunç ağırlık
hiç ağır kaldıramam ki ben
yanımda olsaydın , bilinmeze gidiyorum , koca bina başımda
nasıl taşırım bunca ağırlığı
tek başınalığımda
çokbaşıma olsam farkeder miydi, yine de gitme
yıkılan bir bina, patlayan bir ağaç
yaşam ; bildiğimi elimden alıp,
bilmediğimi ; ölümü verme
sevdiklerim?
yok duymak istemiyorum cevabı.
kurtulanlar umuttasınız
acıya tutsak yüreğim , bilinmeze dar

kanayan bir Van öğlesi
kekik kokuyor ellerim hala
Van Denizim, hüzündesin
ürktüğüm yalnızlığıydı karanlığın
eskimiş yüzüm, karanlıklarda siyah
titrerim şimdi yaprak yaprak
kalbim sınırlarında değil
zorluyor bedenimi
kurağım , susadım
dünya sensiz karanlık , sustum
“Umuda bin kurşun sıksa da ölüm "diyor Nazım
gücüm yok büyük usta,
gücüm yok…
ne çok severdim salıncağı
ne çok
hafifliğimdi , yüzüme çarpan rüzgarın özgürlüğünde
içimde hop edendi
oysa şimdi
yeniden sallanacağız diye aklım gidiyor ...
o büyük yitim
var olmaya devam eden ama, artık farkedilmeyen
sesleneni duymuyorum bana
arayanım yok, hüzünde olmalı dostlar
sevdiklerim
yapamadıklarımla doluyum
sevemediklerimle , pişmanlıkla bazen
bu binalar mıydı sağlam
teknoloji , bilim , akıl , vicdan
neredeydiniz ?
coğrafya , iklimler , doğa
kısaca , bir derdi var hepsinin
vakit hiç geçirmeye gelmez
biz bozduk , alınan bizden
ve dağılır toprağa insan
geçti , gelme
kaç kişiydik , kaç kişiyle aynı kaderi , kederi paylaştık
gözümden gitmeyen yıkım , ses , korkunç karanlık
soğuk, çok soğuk bazen yaşam
anlamsız , değersiz , yalnız
nerdesiniz canlarım
anne, baba, kardeşim bir avuç yerde tutunamadık birbirimize
sesinizi verin , biz kalalım
acıyorum , kanıyorum , susuyorum bir Van ikindisinde
Van Denizim kederlisin sen de,

sabahlar olacak mı
yeniden kontrolsuz binalar , düzensiz şehirler ?
devinemiyorum , oksijen gerekiyor
yer yok ki zaten
ince bir sızıdayım
duyumsamıyorum
soru işaretlerini kaybediyorum
çok sevdiğim üç nokta zamanı
dönüşüyorum çığlığa
bir kanat oldum çok sevdiğim mavi gökyüzüne
bir kuyruklu yıldız
kuyruklu yalanların karanlığında
sadece ben değil , sen
ve başkasının acısıyla da ölebilir insan
düşünce üretemediğim iki karanlık arasındayım
kulak çözümde ayrılık
sonra, yine de ,
yapılacak işler arasına erteledim yaşamı
ben...
gözlerimi kapamadan, yok açık gitmeden önce...