19 Haziran 2019

ŞEREFİYE SARNICI, 23 Nisan 2019



               İstanbul'un  bilinen, okunan ve yaşanan yüzleri.
Her türlü sevdim İstanbul'u; kalabalığa, trafiğe aldırmadan.

Sevenlerine layık olmak için, İstanbul her daim yeniden ortaya çıkarıyor, bilinmeyen yönlerini.
               Sultan Ahmet'in kımıl kımıl kalabalığının ve görselliğinin büyüsünü yeniden hissetmek istiyorum dediğimde arkadaşlar, Şerefiye Sarnıcı'nı keşfetmelisiniz dediler, çok yeni, çok güzel diye de eklediler.Bu güzel öneriyle yollara düştük:

Hemen Sultan Ahmedin önünden hem de  yürüyerek eriştik sarnıca.
Söylenenler az bile, çok güzel, görmelisiniz; biraz anlatayım:

                 Şerefiye Sarnıcı, 428 ve 443 tarihleri arasında İmparator II. Theodosius tarafından, Bozdoğan Kemeri (Valens Su Kemeri) aracılığıyla su depolamasını sağlamak amacıyla inşa edilmiş.Belgrad Ormanı ve civarındaki su kaynaklarından, Bozdoğan Kemeri kanalı üzerinden “Nymphaeum”, “Zeuksippos Banyoları” ve “Büyük Saray”a su sağlıyormuş. Sarnıç, 4. yüzyılda yapılan Binbirdirek Sarnıcı ve  6. yüzyılda yaptırılan Yerebatan Sarnıcı ile birlikte, İstanbul’un su ihtiyacını yüzyıllar boyu sağlayan su deposu görevini üstlenen eserlerden olmuş.İstanbul’un Çemberlitaş semti, Binbirdirek Mahallesi Piyerloti Caddesi üzerinde bulunan sarnıcın üzerine 1910’larda Arif Paşa Konağı, 1950’li yıllarda ise Eminönü Belediye Binası yapılmış.Ve yıllarca gün yüzüne çıkmayı beklemiş, diğer sarnıçlara öykünerek.Dile kolay,  1600 yaşında.
                Sütun sayısı ve yüz ölçümü, Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçlarından daha
az ve küçük.9 metre yüksekliğinde, 32 adet mermer kolon tarafından desteklenen çatısıyla Şerefiye Sarnıcı, Constantinus ve Theodosius olarak da biliniyor.Bu mermer sütunlar korint başlıklarıyla gösterişli. 
Yerebatan Sarnıcı gibi bu sarnıcın da Binbirdirek Sarnıcı’na bağlandığı bilinse de bununla ilgili bir çalışma yok.Sarnıç etrafının çevre düzenlemesi de güzel yapılmış.

Restorasyonda Yerebatan Sarnıcı gibi müze olarak tasarlanmış, bu işlevine uygun olarak üst giriş setinde tamamen şeffaf bir giriş binası tasarlanmış. Bu tasarım ile 19. yüzyıl duvarının, yapılan giriş binasından koparılarak eserin müstakil olarak algılanmasını sağlanmış. Şeffaf olan  giriş ile Piyer Loti Caddesi’ndeki ön cepheden ziyarete açık.Bu giriş şık, görülür hale getirmiş ve gizemini arttırmış.Girişten ilerleyince, asansörü görüyorsunuz, ama sağ tarafınıza bakınca merdiven ve  harika bir ışık seli içinde taşın, gölgenin, suyun hareketi sizi aşağıya çağırıyor.Sergi ve konserlerde de kullanılan sarnıç, 9.00 ile 18.30 saatleri arasında ziyarete açık.
İstanbul, 23.04.2019