02 Ağustos 2007

yağmur böyle başlar içimde

yağmur böyle başlar içimde
yıldızları söylüyorsun ya gecede
kaydı bak biri
dileklerimizmiş aşağı çeken
öyle mi
yağmur böyle başlar içimde
Hiç bu kadar uzun olmamıştı bekleyişlerim.Hiç bu kadar hüznü örmemişti yüreğim.Bunca kapı kapanmamıştı yüreğime üst üste.
Ve sonra hiç bitmeyecekmiş gibi süren bu bekleyiş, bitti.Seni getirdiler.Seni öyle görünce içerimde bir yerlerde beni sıkan cendere daha da sıkıştı.Seni öyle görmek, acıların en dayanılmazı oldu bana.Sevinmeliydim belki; artık iyiydin, daha da iyi olacaktın çünkü.Ama seni öyle çaresiz, öyle beyaz, öyle herşeye teslim olmuş görünce; içimde kanayan yara daha da açıldı sanki.Yatağa yatırdılar seni.İşte o zaman canını yakmışlar gibi oldu yüzün.Ben neden bu kadar dayanıksızım, sevdiklerimde, neden bu kadar...Tek bir yanıtı olmalı gerçi...
Hemen yanına attım kendimi.Yanında olduğumu bilmeni istedim, elini tutarken.Sıktım avuçlarımda: Sevgimi, umudumu, bekleyişlerimi sana anlatmak, sana da geçirmek ister gibi.Biliyordun ne kadar üzüldüğümü, bırakıverdiğimi kendimi.Aralanır gibi oldu gözlerin, gülümseyiverdi dudakların; artık üzülmemeliydim, sen iyiydin.Kimbilir belki de bana öyle geldi?Diğer koluna bakmak istemiyordum, ondan geçtim bu yanına.
Seni seyrettim gözlerimi hiç üzerinden ayırmadan, belki de hiç kırpmadan.Hiç bir anını kaçırmak istemiyordum, hiç bir anını bu hüznün.Gözlerini açınca yalnız ben gör istiyordum, bencilce.Yalnız beni gör.Sense suskun, hiçbir şeyden habersiz gibi, öylece yatıyordun.Sahi herşeyden habersiz miydin?Gözlerini bir an önce aç istiyordum.Aç ki, kapalı görmeye iç alışmadığım güzel gözlerinle bana bak.Aç ki, neler hissettiğini söyle bana:Nerelere gittiğini.Aç ki, ben de sana göstereyim, anlatayım:Seni ne çok sevdiğimi, sevildiğini...
Haziran 93