22 Aralık 2016

.


Günler acıları örüyor...
Toprak örtsün istemezsin ki canının üstünü!
Özlem, bu kadar acı bile bile;
Yine düştüğü yeri yakıyor ateş...
Başlardan, boş sözler geriye kalan..
Önümüz arkamız ölüm ve
Bir coğrafya, kan ağlayan!

09 Aralık 2016

Aklıma geliyorsun bir anda,
Bende kalıyorsun.
Ve
Böylesi anılar,
Söylenesi şiirlerle;
Bir yerlerden sesleniyor sesin:
Düşüme gidiyorsun.

29 Kasım 2016



Ebru çalışması: Gülnur Güçlü



Yağmur işte,
Ağlamıyorum...
Yüreğim dokunmadı bile
Bugün
Gözlerime...
Desem de inanmıyorsun.

14 Kasım 2016

.


07 Kasım 2016

.






Sen kelimelerin içinde boğuldun mu hiç?
Ah, yüzebileydim...
.




Dip not:
Sesinin izi bende
Bir ara uğrarsan...
.



İnsan bu kadar uyur mu
Ben uyudum
Uyudum, unuttum sandım
Yanıp sönen ışıklar gibi
Yandı kalbim sonra.







10 Ekim 2016







.

Adımla şiirler aldım sana...

02 Ekim 2016













22 Eylül 2016

...


05 Eylül 2016



27 Ağustos 2016

.


H



Dip not:
Sesinin izi bende,
Bir ara uğrarsan...
.


Hiçbir şey istemiyor canım
Bir can sıkıntısının kesiğiyim
Kanıyorum hep aynı yerden.
.



Ağrıyor ya yüreğimin yarısı
Yer edindi aynı sızı
Saplandığında biliyorum
Beni andığını...

Unutmaya çalıştıkça
Yeni dallar veriyorsun
Ve yapraklar...

15 Temmuz 2016



           ...'Siz gidin' demek istiyorum; 'ben sonra gelirim'... Bir yere gideceğim yok aslında.Bir boşluğa akmayı özlüyorum yalnızca...

12 Temmuz 2016


29 Mayıs 2016

canımmmm...

Su vermeyi,
Su vermeyi unuttun çiçeklere;
Boyunlarını büküyorlar gün ve gün.                                                                                                                                                            
         
          Yokluk , yoksunluk , çok zor ...İz bırakan acılar...Unutmak olanaksız. Hep usuldan vuruyor acının dalgaları…Kayboldum, yaşama sevincim nerede?


Umudumu da getir gelirken,
Diyorum unutarak...
Dönmezdesin,
Tutmuyor yara bantları...
Hep burnunu yerdim
Getirdiğin ekmeklerin

Şimdi ne olacak ?
Umut kırıntısı bile dökülmüyor bu günlerde...


           Güzel anılarla ile ince bir sızının yan yana kalması yüreğimde. İz bırakan ve bir özlemi içime düşürenler aklımda :  Bir söz, bir pazar arabası, bir kahve, salata, sofra kurulmuşken kaybolma, bir tamirat, ‘ben taşırım’, ‘ben alırım, sen gitme’, bir ‘olsun’ sözü, bir okşama: Karşıma çıkıveriyor geçmişten.  Bütün anılarla çığlığa dönüşüyorum, bağıramıyorum.              
          Bir varmış, bir yokmuş hayat.Her şey fotoğraftaki gibi kalabilseydi. İnsanım, doğrum, iyilik meleğim, gönül sözüm, hep olur diyenim, evetim, babam…Gözlerinden ‘biz’ akanım…
         
          Acıya dokunulmuyor,  canım ateşte.Tüm kelimeleri yaktığımdan mı; bir kelebek çırpınıyor, yüreğimin camında…



Baba, bakışın ve ellerin bende;
Şu yağmur kokusu,
Bir de gökte ışıklı ay,
Ve bulutlar...
Tut ki ölüyorum,
Aslında;
Tutsaydın ölmezdim, Bilmiyorum?
Bulamadım ki ellerini.
Ama tanrım,
Neden ıslanıyor yüreğim?
Bilmiyorum!
Ne dediyse artık yağmur,
Bir de gökte ay...
Ama tutsaydın ölmezdim acıdan,
Biliyorum. 


01 Mayıs 2016

Sakın



Küçülen gözlerinin izi,
Yüreğime sindi.
Zamansız, yarınsız,
Sadece nefesin kaldı.

Ah,
Kitap ayracı gibi yaşam...

İzlemek ama uzaktan,
Usuldan karanlık inerken...

Başka bir sokağa taşınıyorum ben de
Uzaklara atıyorum derdimi,
Sakın bulup getirme...

Burada:
Sokak lambaları çekmese sorguya,
Şarkılar hatırlatmasa seni,
Yarımda izin olmasa,
Yazılmasa adın adıma:
Kaçmak çözüm olsa sana da...

Oysa,
Ölüm geçiyor yanı başımızdan...

İsterdim ki
Eski günlerdeki
İzin kalsın belleğimde,

Ben seni seviyorum unutma...

30 Nisan 2016

Gözlerinin İçine Dek İşleyen Gülüşünü Seviyorum ...




Gözlerinin içine dek işleyen gülüşünü seviyorum ...

Sesinde arıtan yağmurlar ve
Şiirler var .
Gülüşünde güneşler .

Gece yeniden başlıyor hep :
Esniyorum, yakalıyorsun …

Kaldığı yerden söz ,
Geldiği anda gülüş .
Sesime ses ,
Derde ortak ;
Öncelerde satır aralarında bulduğun …

Sol yanım :
Can olanlara ,
Sevginin kıyısı diyor.
Unutulmayanlar burada iz bırakır ,
Bilir misin ?

Ay vurmuş denizin üstüne ;
Gel birlikte olsun, diyorsun …

Varlığın değdi varlığıma ,
Hem deEn zor anımda …

08 Nisan 2016








YAKALA BU MASALI


Uzun sahil,

Islak kumsal,

Şarap,

Ve bu müzikte,

Anlatacağım…

Ve sen hiç duymayacaksın, biliyorum.



İzmirim gibi esiyorsun çokça

Poseidon'a benzetirim seni :

Yiğitliğine yiğit,

Yalnız, başına buyruk.

Köpüklü deniz düşmüş sana bilirim...



Ege denizimsin :

Bu denizde misin,

Gözlerin gülümser mi yine,

Anlatacak mısın?

Bir yanım aydınlık,

Sen yanımdaysan,

Anımsar mısın?...



Mavi, tahta iskemleye dayalıyım,

Gözlerim çok seye gidip geliyor,

Sana, bilmiyorum...




Gece sohbeti tamamladığında

Bir rüya gıbı ;

Ayaklarım gitmek istemedi,

Gözlerim önüme düşse de,

Neydi bu çekimin adı?

Renkler renkler...




Mum bile istemiyorum bu gece,

Düşlerimi görmemek için,

Anılar anılar...



Hiç içmeden

Sarhoşluk sarar bedeni demiştin;

Tadına var ve

Kalkma bu düşten.

Taşlar taşlar...




Elini atsan omzuma,

Bu sessizlik çok güzel

Ama seninle

Gitme.







BENİMLE KALAYIM



Başım üstünde dönen martılar,
Ya uzaklara gidin benden,
Yada yüreğime dolun,
Ama susun , konuşmayın.
KARŞI KIYI


Gece yazıldığında zamana,

Küçük bir bekleyiş, nerede?

Susuz, yalnız;

Zaman yarılandığında geceye.



Karşı kıyının yaşamı uzak değil,

Taşsa taş, tarihte esinti.

Sevgiyse uzak yazılmış sadece.

Çiçeklerimiz ortak açıyor, bilesin.

Ay, güneş, deniz hiç uzak değil,

Uzak değil insanlar.



Acılar yakın,

Açılar dik.

Dalgalarımız vurur birbirine,

Sadece duymazsın.




CEMRE

Gel istiyorum rüyalarıma

Hep inat hep inat…


Siz de yaralarıma basmayın artık

Hüzünlü şarkıları,

Çok acıyor işte, çok acıyor...

İşe yarıyor yüksek sesli şarkılar

Bağıramıyorum avaz avaz...



Öyle zor ki acıyı gizlemek,

Olmadık anda süzülen gözyaşlarım .

Bak cemre suda,

Bilirim seversin baharları.


Aklıma yine düştün,

Canın acımadı ya?




ÖZLEM

Umudumu da getir gelirken

Soğuk olmasın, içmiyorum ...


Sensedim:

Bakmadığın günlerde,

Büyümedim.

Gelmediğin günlerde,

Çiçek açmadım...



Özlemden gün aldım...

Hiç vermedim geri,

Sensizdi yüzüm o zamanlar,

Utanmazdı...


CANIM ATEŞTE

"Ben "

Deyip sustuğum,

"Sen "

Deyip, sevdiğim şeyler işte...

Susmama izin verme ,

Düşüncelerimin bastığı yerden

Ayaklarım kanıyor...

Acıya dokunulmuyor,

Canım ateşte.

Tüm kelimeleri yaktığımdan mı;

Bir kelebek çırpınıyor,

Yüreğimin camında.


30 Mart 2016

.





Renklerim öyle aşık ki evrene
Yerinde  duramıyor.
O renk diğerini çağırıyor,
Bir ebru esiyor.
Su yüzünü gösteriyor,
Renk bulut oluyor,
Ve dönüyor yağmura...

06 Mart 2016

BİLMİYORSUN

İçimin içime sığmadığı zamanlarda,
Bir kısmı dışarıda kalırdı
Sen o kısmı gördün hep...
İçim olanı.

Söz dinlemez yanım inatlaştığında,
Konuştun susup susup...

Şimdi uzat diyorsun,
Saklıyorum ellerimi...
Ben ölüyorum yaşarken,
Sen bilmiyorsun...



.

08 Şubat 2016

“Ruh bir yabansıdır yeryüzünde. Ruhani bir alacakara
Mavi çöker tarumar ormanın üzerine.
Çınlayan ağlamaklı sesler; huzura uğurlar.
Sessizce çiçeklenir mersin ağacı.”



                      Bizi birbirimize bağlayan şeylerden en gizemlisi, belki de en kutsalı : Sevgi.
 İçimizde gezinen adlandırılamayan duygularla, derinlerden bakıyoruz yaşama. Nefes alıp verişleri, doğadaki kıpırtılarla eş anlı .Yaşam sürüyor.
Yürüyerek ulaştığım sesizliklerde bile bir çığlık delip geçiyor içimi.  Nereye gittiğimin bir önemi yok gibi.. Ya da neden sorusunun. Sürükleniyorum sadece. Tüm gidilen yerlerde, yapılan şeylerde, bakmalarda, hiçbir şeye yetişemeyecekmişim, hiçbir şey tadında değil gibi bir  ruh halini saklıyorum. Ölümün kıyısını bilmek zor.
“Gül niçinsizdir; çiçek açar çünkü çiçek açar,
Kendini umursamaz, görülme arzusu da yoktur.”
 Neden’sizim, tutarsızım, ne yaptığımı bilmiyor gibiyim…Sevgi ve sevilen kişinin yokluğundan duyulacak acı , korkuyorum.
 Sevginin ve ölümün birlikteliği...
Ne yaman çelişki bu.Konuşamıyorum, dile gelmiyor.

“insan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara

görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu

bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler

çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup

ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış.”




O vakit sadece gözlerim ağlamıştı,

 Bu gece gönlüm ağrıyor…


Reşat Nuri Güntekin

 Çalıkuşu

12 Ocak 2016





Şiiri şiire tokuşturmak,
Yanında şarap kadehi...




ELLERİN NEREDE?

Şu yağmur kokusu,
Gökte ışıklı ay,
Bir de bulutlar...
Tut ki ölüyorum,

Aslında;

Tutsaydın ölmezdim,
Bilmiyorum?

Bulamadım ki ellerini

Ama tanrım,
Neden ıslanıyor yüreğim?
Bilmiyorum!

Ne dediyse artık yağmur,
Bir de gökte ay...

Ama tutsaydın ölmezdim,
Biliyorum.