30 Ekim 2023

İZMİR AGORA

 İzmir tarihi kent merkezinin kalbine konumlanan Smyrna Agorası, aynı zamanda günümüzde dünyada kent merkezinde bulunan en büyük agoralardan biridir:

    Dünyada kent merkezinde bulunan en büyük agoralardan biri olan Smyrna Agorası, aynı zamanda dünyanın en zengin Yunanca yazılı grafiti koleksiyonunun yer aldığı sivil bazilikası ile Roma dünyasının eşsiz bir tanığı.
    Smyrna’nın Pagos Tepesi (Kadifekale) eteklerinde yeniden kurulması, Pers İmparatorluğu üzerine sefere çıkan Makedonyalı Büyük İskender ile ilişkilendirilmektedir.
Pausanias onun,  Pagos Tepesi’ndeki koruda avlandığını, burada bulunan bir pınarın karşısındaki Nemesisler Tapınağı’nda dinlendiğini yazar.Tapınağın önünde bir kaynak ve onun suyu ile büyümüş bir çınar ağacı varmış. Çınar ağacının altında uyurken Nemesisler ona görünerek burada bir kent kurmasını ve İzmir halkını eski kentten çıkarıp oraya getirmesini buyurmuşlar.

Ardından da ilave eder: “Bunun üzerine İzmirliler Klaros’a (Apollon’a) elçiler göndererek durum hakkında fikrini sordular ve Tanrı cevap verdi: Kutsal Meles’in ötesindeki Pagos’ta oturacak olanlar eskisine göre üç kat, dört kat daha mutlu olacaklardır.”

Pagos Tepesi yamaçlarındaki Smyrna’nın ikinci kez kurulmasına ilişkin öykü işte bu efsane ile başlamaktadır. Kentin buraya taşınması ise Büyük İskender’in komutanları Antigonos ve Lysimakhos zamanında gerçekleşmiştir.


İlk olarak 1933 yılında başlatılan arkeolojik kazılar, 2007 yılından beri TC Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına Doç. Dr. Akın Ersoy’un başkanlığında bir ekip tarafından yürütülmektedir. Smyrna Agorası’nda gerçekleşen arkeolojik kazılarda, Agora avlu alanını çevreleyen Batı Portiko, Bazilika, Kent Meclisi, Mozaikli Yapı, Roma Hamamı ve bir Osmanlı Yapısı ortaya çıkarılmıştır.

Büyük İskender’den sonra MÖ 4. yüzyılın sonunda kurulan Smyrna Antik Kenti’nin agorası, Smyrna’nın idari, siyasi, adli ve ticari merkezidir. Antik kentin merkezinde, bu bölgedeki ızgara kent planına uygun olarak dörtgen bir alanı kapsamıştır. Portikolarla çevrelenen alanın içinde önemli günler ve anlaşmalar için yapılan anıtlar, dini törenlerde Tanrı ve Tanrıçalar için sunu yapılan altarlar, kentin önemli şahsiyetlerini onurlandıran anıtlar ve heykeller, mermer oturma yerleri olan exedralar ile kentin saygı gösterdiği bir tanrının tapınak ve sunağı yer almıştır.

Kentte MS 178 tarihinde yaşanan büyük bir depremin ardından Agora, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un destekleriyle yeniden ayağa kaldırılmıştır. Günümüze ulaşan kalıntıların çoğu, Roma Dönemi Agorası’na aittir. Smyrna Agorası, en geç 7. yüzyıla kadar genel karakterini korumuştur. Bu yüzyılın başlarından itibaren ise kentin küçülmesiyle birlikte önemini kaybetmiş, Orta ve Geç Bizans ile Osmanlı dönemlerinde avlusu mezarlık olarak kullanılmıştır. Agora avlu alanını çevreleyen antik yapıların üzeri ise Osmanlı Dönemi’nden başlayarak 20. yüzyılın sonuna kadar yerleşim görmüştür. Smyrna, Antik Dönem’den itibaren Akdeniz’de önemli bir liman kent olmuştur. Agora ve çevresi, Osmanlı Dönemi’nde de yoğun bir ticaret hayatına tanıklık etmiş, aynı zamanda farklı inanç ve kültürlerden toplulukların yaşadığı mahallelere ev sahipliği yapmıştır. 

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA

                    Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir."

Dedi ve sayfalara sığmayacak bir destan yazıldı bu amaca ulaşana dek...

100 yıl önce Atatürk'ün önderliğinde başlayan bu büyük yolculuk, Türkiye'yi bugünlere getirdi.
 
Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu mirası daha da güçlü bir şekilde sürdürme durumundayız.

              "Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."

Dedi, yüce Atamız, bunu hiç unutmamalıyız.Cunku aydınlık yarınlara Cumhuriyet ışık olacak.

29 Ekim 2023