01 Aralık 2015
30 Kasım 2015
20 Ekim 2015
Katekekaumene = Yanık ülke
Kula ' nın kuzeyindeki volkan konilerindeyiz.
Bu oluşumda merakla yürüyoruz.Yerküre derinliğini bize ulaştırmış.Ateşle kavrulmuş toprak bu. Lavlar taş kesilmiş.
İnsansız , zamansız çağlardan yanardağa tırmanmış ve inişte ; kayan toprakla , seslerle ; yaşama ve hızlı geçen zamana yürümüşüz gibi geldi bana.
Yolda üzüm bağları , şarabın kıyısı.Katesekaniyet' miş buralarda şarabın eski adı.
Biraz ötelerde: Peri bacaları , kumdan kuleler gibi.Yüzlerinde pek çok hayal oluşturuyor , kayboluyoruz.Kış başka gelir mutlaka buralara, yeni peri bacalarını oluşturmaya...
Kula sokaklarında: Başka bir zamana taşındım.Eski, biraz bildik, ıssız ve gizemli.
Eski , bu güne bakıyor buralarda.Küçük şehirlerde birikiyor , anılar.
Herkesin zamanın geçiyor olduğunu bildiği , ama bende durduğu anlar olur bazen ; öyle bir gündü.
Evlerin ahşabı , sıvası , şaşırtan renkleri , bayrağı , güneşi , nakışı , avlu sıcaklığı.Düşse de sıvaları , öyle derin ki öyküleri.İlle de çatı saçakları , kapılar , kapı tokmakları ve cumbaları görüyorum.
Söylenceler nar çiçeği , gül dalında. Rüzgar gülleri ve uçurtmalar havalanıyor sözlerle.
Tenekeden saksılar , çiçekler kadar.
Anneannem, bir köşeden çıkacak yada ona bir pencerede rastlayacağım hayali ile gezdim sokakları.
Ardımdan eskiler itti , öyle yürüdüm evleri , gün kararıncaya kadar.
Daracık sokaklarda renkli gölgeler , geçici yerlerini bulmuş.Sıva sıva üstüne sevdiğim renkler duvarlarda.Çok kalabalığım , çok.Bunca renk karşısında , yaramaz bir çocuk gibi dağılıyor hayallerim.
Gece , sıcacık bir su : Yörem , törem , evim , avlum , sokağımdı bu gün...
Kula ' nın kuzeyindeki volkan konilerindeyiz.
Bu oluşumda merakla yürüyoruz.Yerküre derinliğini bize ulaştırmış.Ateşle kavrulmuş toprak bu. Lavlar taş kesilmiş.
İnsansız , zamansız çağlardan yanardağa tırmanmış ve inişte ; kayan toprakla , seslerle ; yaşama ve hızlı geçen zamana yürümüşüz gibi geldi bana.
Yolda üzüm bağları , şarabın kıyısı.Katesekaniyet' miş buralarda şarabın eski adı.
Biraz ötelerde: Peri bacaları , kumdan kuleler gibi.Yüzlerinde pek çok hayal oluşturuyor , kayboluyoruz.Kış başka gelir mutlaka buralara, yeni peri bacalarını oluşturmaya...
Kula sokaklarında: Başka bir zamana taşındım.Eski, biraz bildik, ıssız ve gizemli.
Eski , bu güne bakıyor buralarda.Küçük şehirlerde birikiyor , anılar.
Herkesin zamanın geçiyor olduğunu bildiği , ama bende durduğu anlar olur bazen ; öyle bir gündü.
Evlerin ahşabı , sıvası , şaşırtan renkleri , bayrağı , güneşi , nakışı , avlu sıcaklığı.Düşse de sıvaları , öyle derin ki öyküleri.İlle de çatı saçakları , kapılar , kapı tokmakları ve cumbaları görüyorum.
Söylenceler nar çiçeği , gül dalında. Rüzgar gülleri ve uçurtmalar havalanıyor sözlerle.
Tenekeden saksılar , çiçekler kadar.
Anneannem, bir köşeden çıkacak yada ona bir pencerede rastlayacağım hayali ile gezdim sokakları.
Ardımdan eskiler itti , öyle yürüdüm evleri , gün kararıncaya kadar.
Daracık sokaklarda renkli gölgeler , geçici yerlerini bulmuş.Sıva sıva üstüne sevdiğim renkler duvarlarda.Çok kalabalığım , çok.Bunca renk karşısında , yaramaz bir çocuk gibi dağılıyor hayallerim.
Gece , sıcacık bir su : Yörem , törem , evim , avlum , sokağımdı bu gün...
02 Ekim 2015
02 Eylül 2015
19 Ağustos 2015
12 Ağustos 2015
28 Temmuz 2015
23 Temmuz 2015
13 Temmuz 2015
09 Temmuz 2015
26 Haziran 2015
18 Haziran 2015
11 Haziran 2015
10 Haziran 2015
08 Haziran 2015
03 Haziran 2015
mavi yüzünde gülüş ona dalmışım...
Geçmişin izleri gibiydi
sudaki yansıman ,
çok oyalanmadan
yüzüne bakmalıydım...
zaman kısa
ve özledim bile ben
26 Mayıs 2015
18 Mayıs 2015
18 Nisan 2015
Mavi sahil,
ıslak kumsal,
şarap,
müzik,
hayallerimi anlatacağım,
ve sen hiç duymayacaksın, biliyorum...
İzmirim gibi esiyorsun çokça
Poseidon'a benzetirim seni :
Yiğitliğine yiğit,
yalnız, başına buyruk.
Köpüklü deniz düşmüş sana bilirim...
Ege denizimsin :
Bu denizde misin,
gözlerin gülümser mi yine,
anlatacak mısın?
Bir yanım aydınlık,
sen yanımdaysan,
anımsar mısın?...
Mavi, tahta iskemleye dayalıyım,
gözlerim çok seye gidip geliyor,
sana, bilmiyorum...
Gece sohbeti tamamladığında
bir rüya gıbı ;
ayaklarım gitmek istemedi,
gözlerim önüme düşse de,
neydi bu çekimin adı?
Renkler renkler...
Mum bile istemiyorum bu gece,
düşlerimi görmemek için,
anılar anılar...
Hiç içmeden sarhoşluk sarar bedeni
demiştin;
tadına var,
kalkma bu düşten.
Taşlar taşlar...
Elini atsan omzuma,
bu sessizlik çok güzel
ama seninle
gitme.
15.04.2015
ıslak kumsal,
şarap,
müzik,
hayallerimi anlatacağım,
ve sen hiç duymayacaksın, biliyorum...
İzmirim gibi esiyorsun çokça
Poseidon'a benzetirim seni :
Yiğitliğine yiğit,
yalnız, başına buyruk.
Köpüklü deniz düşmüş sana bilirim...
Ege denizimsin :
Bu denizde misin,
gözlerin gülümser mi yine,
anlatacak mısın?
Bir yanım aydınlık,
sen yanımdaysan,
anımsar mısın?...
Mavi, tahta iskemleye dayalıyım,
gözlerim çok seye gidip geliyor,
sana, bilmiyorum...
Gece sohbeti tamamladığında
bir rüya gıbı ;
ayaklarım gitmek istemedi,
gözlerim önüme düşse de,
neydi bu çekimin adı?
Renkler renkler...
Mum bile istemiyorum bu gece,
düşlerimi görmemek için,
anılar anılar...
Hiç içmeden sarhoşluk sarar bedeni
demiştin;
tadına var,
kalkma bu düşten.
Taşlar taşlar...
Elini atsan omzuma,
bu sessizlik çok güzel
ama seninle
gitme.
15.04.2015
02 Nisan 2015
18 Mart 2015
SIZI
Seninle,
hiç konuşmadan yaşanan.
senin içinde kocaman denizler.
sessizliğin bu sesini
bilmezdim senden önce.
yine susamıyorum ya neyse...
çoğalıyorum ve öğreniyorum
her seferinde.
içimdeki mavi,
sana akıyor.
hep bu denizde kalmak istiyor yolu...
sensizliğimde;
bir sızı var önce.
sonra
kanatlanan sesler ,
hiç susmayan bir yürek...
her an,
sana ait gözler yanımda,
seni tarif eden eller...
bende kaldın gitmiyorsun
başka yere,
sessiz sözlerle...
25 Ocak 2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)