14 Kasım 2011

BEYPAZARI..........


Kiremit tozu ,
Yeşil dağlar eşlik etti
Biliyor musun ?
Kayadoruğu Ülkesi Lagania 'dayım.
O doruktaki , doruğun düzündeki
cumbalı , guşkanalı caanım evler
Sıcak, beyaz ve ahşap karası
O kadar çok ve öyle güzel bakıyorlar ki
Asmalı , kolları açık
Çantı'lar ; hep yapacak birşeyler kalmalı, der gibi
Bir tarih arasındayım
Arasına bir ayraç koyup, erteliyorum zamanı.
Bürgü'lü başlar
Ninemden bir masaldayım
Kurşun dökülüyor nazara
Evet, bir gölge oyunu herşey
Gıcırdayan merdivenlerde
Çocukluğumun kayılası trabzanları
Yakalanmak merdiven başında
Ebru; renklerde kımıl kımıl
Ihlamur ağacından baskı
Dantel perdeler, gaz lambaları, ibrikler,
çevreler, yüklükler, fincanlıklar, dolap arası ...
Boş beşik, kimleri büyüten
Yaşayan Müze .
Kuru , kurular ,eller
Kurşunlu minare, ahşap minare
Hıdırlık Tepesi'nden kuşbakışı
Dinazor sırtı tepeler
Çay, salep, alıç
Göğse gümüş, kola bilezik, bele telkari
Kulağa unutulmaz küpe : Beypazarı.
Sokaklar taş
Taşı taşına , el arka bele
Keşfettiğim sanatlar
Gözü gözüne , gezi gezine dükkanlar
Güleryüz, tatlı dil , pestil
Gece,
Sıcacık bir soba
Ahşap ağaçları yaşayan tavan
Bağevi, bağlama, cümbüş
Saz, söz, dört kuşak
85 yıllık adımlarla oyun
Yörem, törem
Kına
Gelinim, kızım bin naz
Hem de şıkır şıkır
Çökertme, Harmandalı
Eller, kollar Beypazarı bilezik
Bir sağanak neşe
Tabakta güveçli pilav,
Kırmada sarma, tepside baklava
Fasıl kırmızı
İşte o zaman güzelliğin resmi.
Tarihe , kültüre, korunmuşluğa
Bilince, sevince, güzelliğe, gezmeye
Şerefe : Bize.

06-09 . 11 .2011