28 Nisan 2023

KASTAMONU, EYLUL 2022

 Uzun bir ara oldu gezilerimizde:Malum pandemi, yıllarımızı aldı, hapsolduk, gezemez olduk...

Bu gün günlerden Kastamonu:

Kastamonu Eylül'de bir soğuk ile karşıladı bizi.Kahvaltiya kel simit ile başlayıp, susamlı simitle devam ettik. Kel simit denilen  ince,susamsiz ve tadı ekmek gibi olan, ille de susamlısı dedim, tattıktan sonra.

Kastamonu:Saat kulesine yürümek, meydanı , tarihi vilayet binasını, güzel konakları ve tarihi liseyi de izlemekti.Merdivenleri dinlenerek de olsa çıktığımızda, manzara ve saat kulesi yorgunluğa  değdi dedirtti.Saat başı çalan tinilariyla  bu güzel kule , hala 1885 den sesleniyor.Yorgunluk çayınızı içerken kalenin ve şehrin görüntüsünü izlemek çok güzel.

Kent müzesini mutlaka gezin:Görsel anlatımla bezenen örnekler ve sizi gezdiren bilgili genç rehberlerden kenti dinleyin.Devrekani ilçesinde baraj çalışmalarında bulunan bir deniz canlısına ait fosilin 52cm lik çenesinin görseli de burada sergileniyor.

Haydi sehri gezelim:Kurşunlu Han otel olarak hizmet veriyor, görkemli kapısı ve avlusuyla muhteşem.

Pembe yada Balkapani Hanı, 2.Beyazıt tarafından yaptirilmiş,sadece tek cephesiyle günümüze ulasmis

 İsmail bey kulliyesi :İsmail Bey Fatih Sultan Mehmet'in dayısı ve  külliyesi camisi , türbesi ve bahçesindeki deve hanıyla güzel bir kompleksi barındırıyor.

Arkeoloji müzesi, Atamızın şapka devriminde konuşma yaptığı binayla aynı bahçede.Bahcesi ve binasıyla güzel bir müze.

Liva Paşa konağı Etnoğrafya müzesi olarak kullanılıyor:yine 1880li yıllardan harika bir konak.Haremlik selamlikli, girişi bile 2 tane.Bodrumuyla 3katli ahşap bu konak Etnoğrafya müzesi olmaya çok yarasmis.Mankenlerle canlandırılmiş günlük yaşamdan kesitler ve o zamanların mesleklerini de içeriyor.Keske biraz daha rafları ve fincanliklari, nişleriyle de eşyalarla duzenlenseymiş, çünkü bu potansiyeli olan bir şehirdeyiz.

Nasrullah Kadı Camii, oldukça büyük ve etkileyici.

Nasrullah Kadı Köprüsünden geçerek tarihi , taşlarında hissetmiş gibi olduk.

Şapka müzesi, Atamızın ilk şapkayı giyip tanıttığı Kastamonu'ya cok yarasmis.O yıllardan günümüze pek çok şapkayı izleyebilirsiniz 

Şapka muzesi, Bebek evi, Dantel müzesi , 75.yil Cumhuriyet müzesi,Silah muzesi  tümü Kastamonu evleri temel alinarak yapilmis  .Değirmen ve serender de Mimar Vedat Tek kültür merkezi kompleksinde yer alıyor.Hepsini seyrederken tarihte yol aldık sanki ve sanki çocukluğumuza döndük.

Doğal dokumalari, taş baskilari, yazmaları,düğümlü dantelleriyle oluşturulan malzemeleri, sarımsağı, çekme helvayla , hediyelik eşyali sokaklariyla dolu Kastamonu:

Nereyi gezdik, nerede birisiyle konustuysak çok ilgili ve içten kişiler Kastamonulular:Ozellikle esnaf, ürünlerinden satın almadığıniz da bile güler yüzüyle bilgilendiriyor sizi.

Güzeldin Kastamonu...

Eylül 2022


           VE   KANYONLAR
           Kastamonudaki en güzel anılardan biri de kanyonları gezmek oldu...Doğanın içinde, yine doğanın müziği , renkleri ve doğallığıyla yürümek bir kez daha iyi geldi.
Önce Pınarbaşı ilçesine ulaştık ve bir gece konakladık.
İlk hedefimiz dünyanın ikinci büyük kanyonu Horma Kanyonu, Pınarbaşı ilçe merkezine 3 km mesafedeydi.Güzel yeşillikler ağaçlar arasında bir yol bizi kanyona ulaştırdı.Oldukça büyük park yerinden ve güzel bir tesisin içinden Kanyon girişinden biletimizi alarak ahşap bir takı olan kocaman açık düzenlenmiş bir kapıdan giriş yaptık.Horma Kanyonu özel olarak planlanmış doğal yürüyüş alanına sahip diye yazıyordu bilgilerde.Yürüdükçe şaşırdığım dere kenarından yüksek adeta o kayalar, ağaçlarla bütünleşmiş bir ahşap platform oluşturulmuş.Anlatmak zor; o kadar doğal, o kadar içinde ki doğanın kanyonun: Adeta gizli bir elin üzernde gezdiriliyormuşuz gibi gledi bana. Ve öyle hoş dinlenme noktaları düzenlenmiş ki, en görsel yerler sizi konuk ediyor gerçekten..Kanyon içerisinden Ilıca Şelalesinden dökülen, Zarı Çayı geçiyor.Şelalede soluklanıp, Zara Çayını dinemek ve izlemek. Batı Karadeniz’in tüm güzelliklerini gözler önüne seren Horma Kanyonu trekking için oldukça elverişli bir yapıya sahip ve kanyon sporları , doğa fotoğrafçılığı ve doğa içinde olmak isteyenler için bulunmaz bir yer.  Horma Kanyonu doğal akvaryum gibi , Zara Çayının kıvrımları, akışı, yansımaları , etkileyici dev taşları ve bölgeye özel endemik bitki çeşitleriyle eşsiz bir doğa harikası. 
Şimdi sırada Valla Kanyonu var. Dünyanın en derin ikinci kanyonu , Pınarbaşı'nın 26 kilometre kuzeyinde Muratbaşı Köyü yakınlarında , Devrekani Çayı ile Kanlıçay'ın buluştuğu yerde başlıyor Valla Kanyonu.
Devrekani Çayı'nın Küre Dağları içinde açmış olduğu enfes bir görüntüye sahip. Kuzeyde Cide'ye doğru yaklaşık 10 kilometre uzanan kanyon 800-1200 metre arasındaki yüksek kayalık uçurumlara sahiptir. Bu kayalıklarda kartal, şahin, akbaba gibi yırtıcı kuşlar bulunuyormuş.Öyle dik, öyle ıssız, her an uçuverecekmişiz gibi bizi seyir tepesine çıkaran yol ve ahşap merdivenler var.Bu kez farklı bir kanyon, profesyonel ekipmanla geçme fırsatımız ve eforumuz olmadığından doğanın sesı ve görüntüsüyle yetineceğiz.Gözümüzün görebildiğince oldukça güzel, fakat bu kez bir o kadar da ürkütücü.Seyir tepesinde diğer yöne dönüp biraz aşağıya bakınca bir resim ve Valla Kanyonu'na  5 arkadaşıyla birlikte giren ve şelale sularına kapılarak kaybolan 15 yıllık profesyonel dağcı 35 yaşındaki Anıl Bakar'ı anan bir levha görüyorsunuz.
Kastamonu’nun en önemli turizm değerlerinden biri daha: Çatak Kanyonu.  Azdavay ilçe merkezine 7 kilome tre mesafede. 6 kilometresini araç ile geçiyor ve güzel orman içi bir park yerine geliyoruz.1 kilometrelik kısmı da harika orman içi yürüyüş ile kanyonun 900 metre yüksekliğindeki seyir terasına ulaşıyoruzr.Cam seyir terasından kilometrelerce uzayan kanyonu seyretmek büyük bir keyif oldu.Geniş bir cam terasta yürüyüp, üzerinde olduğun kanyonu hıssetmek ınsanın bacaklarını titretiyor.Kanyon, Çatak Köprüsü’nün 1-2 km aşağısından başlayıp, Nalbantoğlu köyünde kesintiye uğrayıp, İnönü’ne kadar tekrar kesintisiz devam ediyormuş.
Doğanın içinde olmak, huzuru bulmaktı gezimizin kanyonlar kısmı...Ve en çok da kanyonları sevdim, özellikle de Horma Kanyonunu...