Seul İncheon Havaalanından 2saat sonra Osaka Kansai havaalanindayiz. Pasaport kontrolünde eşimle aynı anda yanyanayız.Eşimin pasaportundaki ülke damgalarına da bakan görevli ona ok dedi. Benimkini inceleyen bayan sorulara başladı, nereye gidiyorsun, Tokyo' ya da gidecek misin, Osaka daki otelin...?Eşim çıktı aldığı tüm belgeleri uzattı, dönüş biletimizle birlikte, inceledi inceledi, beyin geçir dediğini anlıyoruz, bayan illa baktı herşeye, sonunda geçtim:)) El bagaj ve çantalarına da büyük siyah bir köpekle baktılar.
Havaalanı bir ada üstünde, düzlük bir alanda sadece havaalanı var.
Terminal 1e inmistik, bagajları alıp 2 ye otobusle geçtik arası çok, yukardan öyle gorunmuyordu.Ve bizi hayal kirikligina uğratan bir havaalani. Buradan trene bindik 35 dak.yol alıyoruz .Denizin üzerindeki köprüden de hızlıca geçiyor.
Mamba İstasyonunda iniyoruz, evimiz yürüme mesafesinde, şifre ile anahtar kutusunu açıyoruz.Çok sevimli,küçük, kullanışlı.Biraz dinlenip çıkıyoruz.Dotonbori' ye doğru yürüyoruz.Cadde çok şık. Ağaçları renkli ışıklandırmışlar, binalar güzel ve büyük.Polis araçları cadde boyunca dizilmiş , çok güvenlik var.Kanal boyu ve kanala çıkan sokaklar çok kalabalık.Neşeyle akan insanlar.Yemek mekanları bazıları pratik , oturmadan yediğin sokak lezzetleri, bir kısmı restoran; hepsi renkli, ahtopot,yengeç,ejderha temalı, bol ışıklı mekanlar.Tacoyaki yiyoruz; Show niteliğinde tezgahta yapılışını izliyor, digital fiş alıyor ve ayaküstü yiyorsun, ahtopot parçalarını bir hamur ile karıştırıp ,yuvarlak kalıplarda döndürerek pisiriyorlar, sosluyorlar, gerçekten nefisti.
Dotonbori nehri üzerindeki Glico koşan adama yuruyoruz.80 yıldır buradaymiş.1935 den beri Spor müsabakaları için kullanılmış, şimdi Osaka'da popüler bir simge.Ünlü şeker markası Glico diyor ki; istiridyeden yaptıkları şekerlerden yerseniz 300m kosabilirmissiniz, sporcuyu da simge yapmiş.
100yen 28tl, unutmadan yazayım.
Bilboardlar ve nehir çok güzel.
Caddede ünlü hediyelik Donkisot mağazasını geçiyoruz, birden fazla var.Bugun Osaka Kalesine gidiyoruz.
Minamitatsumi yönüne metroya biniyoruz .İnanılmaz, yer altında da bir şehir var gibi, mağazalar ve insan trafiği yoğun. Hangi yöne gideceğimizi bulup S yönünü takip ediyoruz, kaybolmak çok kolay.Aktarma yapıyoruz, üst kata çıkmak için bile 4yer var.Hattimiz Taiamatci yi izliyoruz.şu an 2katta metro gidiyor, üstte başka var mı:)) bilmiyorum.Varmis:))
Hoenzeka Evi bizi karşıladı.Yine ahsap Karadenizdeki serender evleri gibi. Castle a yürüyoruz, hava çok sıcak.Kale surları çok büyük blok taşlardan, surlardaki Hisarlar mi demeliyim, yine tipik mimarilerinden heybetli evler gibi.Surları geniş bir su çevreliyor.Bahçesi çok güzel, ağaçlık, koruluk alanlı.Kopruden kaleye girince içirde çok katlı sevimli mimarilerinde çatıları gittikçe küçülen ,pagoda, güzel bir yapı var.İçi boş.Buradan,
Umeda Sky Building'e gidiyoruz. Yine metroya binicez, fakat her bölgenin girişi için farklı yerlerdeki girişlerden aşağı inmeliyiz, yine navigasyon sağolsun.Bu arada sadece yeraltında değil, karayollarının üstünde de değişik hatlarda trenler gidiyor.
İCOCA kart alıp, dolduruyoruz , sürekli bu kartı kullandık.
Bu arada Japonya'nın genelinde bu durum hakim şöyle ki, mümkünse çöplerinizi çantanıza koyup eve götürmenizi ve hatta ayrıştırmanızı istiyorlar.Sadece yiyecek de satan, hazırlanan bazı marketlerde çöp kutusu var .
Umeda Sky Building, Aynalı camlı, sonrası metalik, aşağıdan arasında eğimli birkaç geçiş görünen yuksekk, şık bir bina.Once yürüyen merdivenlerle .. kata, sonra açik asansörle ..kata, oradan da tüp gibi gorunen yürüyen merdivenlerle .. kata çıktık.Cevreye, daha doğrusu aşağılara, Osaka ya bakmak özgür, uçacak gibi hissettiriyor.Burada cafe ve alisveris merkezi var.
Daha üstü teras ve biletli.
Yodobashi Camera'yigeziyoruz.4katlı devasa mağaza:İçinde kamera,saat,güzellik,traş için herşey var.Metroyla eve dönüyor, yolda daha önce begendigimiz Nazımı Kimbab adlı Japan restoranda acı soslu ahtopot ve soğanlı soslu biftek ve pilav yiyoruz.Sonrasinda
Dotoborideki Big Camera mağazasına gidiyoruz.
Nara 'ya gidiyoruz
09.09.2022.Dünya savaşında bombalanmayan yerler sadece Kyoto ve Nara’ymış. İstisna tutulmalarının sebebi ise ABD savaş bakanının daha önceden buralara gelip çok beğenmiş olması.
Adımımızı atar atmaz bir baktım her yer göz alabildiğine yemyeşil ve adım başı onlarca geyik.
Rivayete göre Kasuga Taisha tanrısı beyaz bir geyiğin üzerinde görülmüş o yüzden kutsal kabul ediliyorlar.Biskuvi alıp besleyebiliyorsunuz, sizi selamliyorlar:))sevimli şeyler.
Kohfukuji Tapınağı
Japonya’nın en büyük ikinci Pagodası (50 metre) bu tapınakta bulunuyor (Diğeri ise Kyoto’da Toji Tapınağında).
Nara da en çok fotoğrafı çekilen yerlerden biri, tabi orijinal hali değil çünkü yangınlardan kurtulamamış. 1426 yılında yeniden yapılmış.
Matcha çok yaygın; çay, soğuk içecek, dondurma; deniyorum. İçilir ama aramam:))
Todaiji Tapınağı
Nara Ceylan Parkından yolu takip edince dünyanın en büyük ahşap tapınağı ile karşılaşacaksınız. Binanın güzelliği ve büyüklüğü sarsıcı.
Tapınağın bir başka özelliği de yine dünyanın en büyük bronz Budha heykeline (Daibatsu) sahip olması. Kapıdan girince direkt karşınızda buluyorsunuz, o kadar büyük ki , tapınağı daha da güçlü gösteriyor.
Tapınağa girerken büyük kapısı ve yan taraflarindaki ahşap devasa samurai heykellerini de unutmadan yazayım.
Sanjodori Sokağı
Burası Nara’da alışveriş yapmak isteyenleri bekliyor. Hediyelik eşya satan bir sürü mağaza ve restoran, bunun yanında kaligrafi dükkanları da bulunuyor. Metroyla dönerken Osaka nın güneyinde iniyoruz, Shinsekai böl.Once, her yerden görünen,Tsutenkaku gözlem kulesi: Kulenin uzunluğu 103 metre olup gözlem noktası ise 91 metre yüksekliğinde burayı da içine alan Shinsekai bol.ni geziyoruz.Cok renkli bir yer.Restoran ve cafelerin çok büyük, figürlü, ışıklı ve renkli levhaları var, her mekanın önünde bir simge heykel var,çokca da Billiken(iyi sans,olması gereken seylerin tanrısı, her yerden müzik sesleri yükseliyor.Hediyelik esya dukkanlariyla dolu.
Burada ünlü bir suşicide:adı Kura, hani yaninizdan hareketli raflarda ürünler geçen. Ekrandan seçtiklerimiz hazırlanınca bir anonsla üstteki raftan özel geliyor. Yemek yerken kullandıkları çubuklara Hashi veya Chopstick deniyor.Bölmeli masalar, yandakiler ancak aradan gorunuyor, önce fiş alıp, gonderdigi ondaki masaya gidiyorsunuz.Boşalan tabaklar yandaki boşluktan atılıyor, ücreti öderken minik bir hediye veriyorlar.Masada çeşitli soslar var; soya ve suşi sosu güzel, tatlı olanı sevmedim.Metroyla dönerken Osaka nın güneyinde iniyoruz ve Dönüşte Namba Yasaka Ninja Temple 'a uğruyoruz.
Namba bölgesinde , büyük bir aslan başı şeklinde ikonik bir yapıya sahip bir Şinto tapınağı.
Ema-Den, yani aslan başı
12 metre yüksekliğinde, 11 metre genişliğinde ve 7 metre derinliğinde .Donkisot magazini geziyor, Dotonbori caddelerini turluyiruz akşam saatlerinde.
10.09.2025
Elektronik mağazalarını dolasiyoruz, djı pro pocket3 kamera istiyoruz.Her yerde aynı fiyat, şimdiye dek.99880yen
Bic Camera ve Yodobashi en büyük mağazalar.
Öyle çok anime karakter, film ve bunlarla ilgili eşya mağazası var ki.Bir de her yerde peluş oyuncak yakalamaca çılgınlığı.
Saizeriya Dolce de öğle yemeğine geldi sıra: karekodla okuttuk, menüden numaraları ile siparişe ekledik, tamam dedik, biraz beklemece, o arada günün çorbası; çay gibi görünüyordu, ascık aldım, bi tattık enfes, gidip doldurdum kaseyi:)Yemegimiz geldi: mürekkep soslu kalamarlı spagettie: Nero de seppia, karışık ızgara, şarap, sebzeli çorba: minestrone, ekmek: foccacia with cheese, tatlı: tiramisu ve kremkaramel, tatlı icin yemek sonunda butona basicaz öyle gelicek. Tatlı sonrasında americano, capiccino free.Güzel bir deneyimdi Tr de karekodu sadece menüyü görmek için okutuyoruz halen, burada garsonlar sadece masayı topluyor çoğu zaman..
Aklıma gelenleri siraliyorum:
Gelir düzeyi yüksek olduğundan
çok şey Tr den pahalı yada aynı.
Trafik ışıkları dortyol ağzında olduğunda, her yönü aynı anda trafiğe kapatiyor, ve her yere doğru, çapraz bile gecebiliyorsunuz.Hatta Osaka Meydanında tümünü yaya geçidi olarak çizmişler, çok rahat.Herkes ışıklara uyuyor.
Genelde giderken sol, dönenler sağ şeklinde yaya trafikleri de; ama turist çoksa bu durum bozulabiliyor.Bunun için ozellikle bazı yerlerde oklar var.
Hiç bir yerde, yani cadde, cafe, restoran sigara icilmiyor, söz etmiştim ayrı, özel kapalı alanları var.
Hiç bir yerde toz yok, arabaların tekerleri simsiyah, yeni alınmış gibi duruyor .
Evlerde( kiraladigimiz) ayakkabı ile girilmez uyarısı var.Terlik koymuşlar ama biz zaten yanımıza almıştık.
Giysileri :genellikle gençlerin bazılarında ; anime karakterler gibi giyinmek ve renkli saç yaygın.Renkli ve çok şıklar, altlarında mutlaka önden ve arkadan çok ökceli ayakkabilar, sandaletler var.Onun dışında üst üste giyiniyorlar, genelde bol pantolon, uzun etek, elbise gibi.Askili elbise altında tişört, kısa kolluysa üzerine ceket yada elbise altı pantolon. Ayaklarinda nasıl ayakkabı olursa olsun çorap.Dantel, tül, ince ceket, ince ruzgarlik yaygın.Yine de bir demodelik var.
Çantalarda en az bir , bazan sayısız animeler veya peluş figürler asılı. Elde pilli pervaneler veya ıslak,belki de soğuk bilmiyorum, minik havlu taşıyorlar.Mutlaka şemsiye(UV) de.
İstasyonlarinin çoğu büyük pasajlar veya alışveriş merkezlerinin giriş katı, harikalar.
11Eylul de Fushimi İnari istasyonundan ( hangi istasyondan hangi yöne gideceğiniz, ör.dort tane geçiş aciluyor, hangisini sececeginiz, navigasyon şart.Bazan o da yetmiyor, görevliye soruyoruz.)Yodobashi aktarmalı Osaka dan KYOTO' ya geçiyoruz.
Fushimi İnari Tapınağı, Japonya'nın dört bir yanına dağılmış 30 bini aşkın İnari tapınağının idari merkezidir. İnari dağının eteklerinde.MS 711 yılında kurulmuştur ve o tarihten itibaren önemli bir ibadet yeri olarak kalmıştır. Ana binada çeşitli tanrılara adanmış daha küçük beş adet tapınak bulunmaktadır. Tapınak hala ibadet için kullaniliyor .Tapınak girişinde ilk karşımıza çıkan büyük turuncu renkli kapı ve Kapının hemen arkasındaki bina tapınağın ana yapısı olan Honden’dir.Sonrasinda gördüklerimiz:
En meşhur özelliklerinden biri çok sayıda bulunan kırmızı torii kapılarıdır.
Tapınak, varlığının 1314 yıllarinda. Torii kapılarını bağışlama geleneği Edo döneminden bu yana dilekleri gerçekleştirmenin veya bir dileğin gerçekleşmesine duyulan minnettarlığı ifade etmenin bir yolu olarak yayılmıştır. Bugüne kadar, bağışçılar tarafından için birbirini izleyen torii kapıları inşa edilmiştir. Yaklaşık 800 adet.Birbirlerine yakın oluslarindan tünel gibi olmuşlar.
İnari ise pirinç tanrısı.( tarım, pirinç, sake ve refah tanrıçası)
Tapinak içinde bir çok tilki heykeli bulunuyor. Bunlar Tanrı Inari’nin habercileriymiş.Tilki heykellerine kırmızı önlükler takmişlar, bunun anlamı:
Kırmızı, Japon kültüründe koruyucu ve şanslı bir renk olarak kabul edilir ve bu önlükler, ziyaretçilerin tilkilere gösterdiği saygı ve adaklarının bir simgesiymiş.
Yine kiraladiklari giysilerle geyşa olan ziyaretçilerle çok renkli.Çok kalabalık, çok popüler ve ben çok sevdim, enerjisinden çok etkilendim.
Saizeria da öğle molası( doruğa with Murat sauce&cheese değişikti, sarı pirinç üzerinde peynirli şiş firinlanmiş,, minestrone yi tekrar denedik,spaghetti peperoncino,puzzawith mashroom& vegetable sauce), şarap ve chocalate cake& mülk gelato) ve Nishiki Markette dolaşmaca:
400 yıllık geçmişi ile "Kyoto'nun Mutfağı" olarak bilinen geniş Nishiki Pazarı. Burada özellikle 130'dan fazla yiyecek dükkanı ve tezgahı damak tadınızı cezbedece:tofu derisi, denizmahsulleri:balıklar,ahtapot,yengeç,shirimp, hamo (Japon pike conger yılan balığı) tempura,geleneksel ev yemekleri, WAGYU biftek şişleri ve daha fazlası Kyoto'ya özgü çeşitli yemekler. Ardından, eğitim tanrısına adanmış yakındaki bir tapınak.Budist tapınağı olan Takoyakushido Eifukuji.
Evimiz Fushimi İnari Tapınağının işlek caddesinde köprüyü geçince solda.16.00da giriş yapabileceğimiz için, valizlerimizi emanete bırakıp, önce gezilerimizi yaptık. Yine airbn den güzel bir yer seçmişiz.
12.09.2025
Kiyomizu' ya gidiyoruz.Once metro, sonra otobüs kullaniyoruz.
Kiyomizu-dera Kyoto'nun doğusunda bulunan bağımsız bir budist tapınağı. Merdivenlerden çıkarken tüm heybetiyle görünen tapınak çok etkileyici.Antik Tokyo'nun tarihi anıtlarından biri olan tapınak, adını, yakındaki tepelerden akan kompleks içindeki şelaleden alıyor. Kiyomizu, "saf su" anlamında.
Tapınak kompleksi, aralarında aşk ve "iyi eşleşmeler" tanrısı Ōkuninushi'ye adanmış Jishu Tapınağı'nın da bulunduğu birkaç tapınağı daha içeriyor.
Ana salon, kakezukuri tekniğiyle yüksek sütunlarla desteklenen ( ki bu tüm tapınaklarda var ama burası oldukça yüksek yapilmiş, Ottowa daği eteklerinde) , yamaçtan dışarı doğru uzanan ve şehrin manzarasını sunan geniş bir verandaya sahip.
Oldukça geniş bir alanda ve pek çok tapınağını geziyoruz.Orman içi yürüyüş alanı ile çıkış kapısına ulaştırıyor.Hemen çıkmamak icin geri dönüyor ve güzel verandasina tekrar çıkıyoruz.Bu arada ibadet yapmak için, gongu çalmak için sıra bekleyen çok.Kiraladiklari kıyafetlerle geyşa olan turistler, ahşap parmak arası terlikleriyle minik minik yürüyorlar, bu da atmosferi büyüleyici ve renkli yapıyor.
Komplekste ayrıca çeşitli tılsımlar, tütsüler, Dilek tahtaları ve kağıtları ve omikuji (kağıt falı) da satıliyor. Festivaller sırasında popüler bir alanmiş , şimdi de çok popüler, çok kalabalik zaten.
Yasaka Pagodası,
Kiyomizu DeraTapınağı'ndab sonra beni en çok etkileyen yapı oldu.Bir yürüyüşten sonra
köşeyi dönüverince beş katlı pagoda göründü ve bana işte Kyoto'nun antik başkent tarzı dedirtti.
Kahverengi, yüksek ahşap pagoda, beş katı ve tüm görkemiyle önümüzde. Kapısında "Japonya'nın İlk Pagodası" yazıyormuş.5 katlı yüksek pagoda, Hōkan-ji olarak bilinen 6. yüzyıldan kalma budist bir tapınak kompleksinin kalan son yapısıymuş.
Kenninji Tapınağı'nın güneyindeki hafif eğimli Yasaka Dori boyunca doğuya doğru yürürken, tepeye çıktıkça giderek büyüyen zarif pagoda görünüyor.Bu alan, "Geleneksel Yapı Grupları için Sanneizaka Önemli Koruma Alanı" olarak belirlenmiş, aynı zamanda Kiyomizu-dera Tapınağı, Kodai-ji Tapınağı, Yasaka Mabedi vb. yerlere giden bir durak noktası halinde.Böylece antik güzel evli, güzel sokaklardan Kyoto'nun tarihini ve atmosferini yürüyerek yaşayabildik.
İnerken doğal kiwi,buz ve sodadan olsan bir içecek aliyoruz, bu sıcakta çok iyi geldi.
Öğle sonrası yağmur gösteriyor ama çok sıcak.
Mochimochi hamurunu dövüyor iki geleneksel giysili genç. (pirinç unu, şeker ve nişasta gibi malzemeler den hazırlaniyor.Bu hamurun pişirilmesiyle elde edilen, Japon mutfağına özgü yapışkan, elastik ve esnek bir top bu, üstüne çilek yerlestirmisler, satıyorlar.Dondurma, farklı dolgular da kullanılıyor.
Ryizen Kannon Temple; uzun bir merdiven sonrası dev Budha Sana heykeli: içine merdivenlerle çıkıyoruz, bölüm bölüm ayirmislar ve hayvanların koruyucu tanrıları var . mum ve tütsülerle , loş..2.dunya s. İle ilgili müzesi var.Bahcesinde de pek çok küçük tapınak var . Kısa merdivenlerle ulaşılan adak yerlerini gezerken
Bambu korusunu görüyoruz, güneşe ulaşmaya çalışan uzun bambularin nerdeyse yaprakları görünmüyor.
Burada yağmur başladı.Semsiyemiz de var, yol boyunda dindi zaten, heryer kuruyuverdi.
Kodaiji Temple , yine ahşap varendali tapınak binası ve çıkış yolu koridor şeklinde çevre ağaçlı, yerde büyük blok taşlardan merdiven gibi, çıkışında bir dizi metal feneri dondurebiliyorsunuz geçerken.Çay evleri var.
Yasaka Mabedi, yine turuncu şirin mi şirin bir tapı.Ana salon ve dans platformu var, en eski Şinto tapinaklarindan.
Yakınında harika yeşillikler içinde, göletli, yürüyüş yollariyla
Maruyama Park var.
Yasaka Kōshin-dō Tapınağı:
koruyucu savaşçı Kōshin-san'a ve "üç bilge maymuna" adanmış.Üç maymunun ahşap heykeli var ve bu küçük tapınağın her yeri renkli elyaf doldurulmuş kumaş dört kolu var gibi duran toplarla dolu.Bunlar maymunun tutunuşunu simgeliyor ve üstüne dilekler yazılıp bağlanıyor.Tapinak görünmüyor dilekten.
13.09.2025
Metro ile gelip Tokyo ya Shinkansen bileti alıyoruz.Oradan metro ve otobüs ile Kyoto nun kuzeyinde:
Kinkaku-ji ("Altın Köşk Tapınağı" olarak da bilinen ünlü bir Zen Budist tapınağı. Güzel ahşap kapıdan geçerken yandaki yeşillik essizdi.Bilet alıyor ve çevre düzenlemesi güzel bir taş yoldan yürürken, gölet ve tapınak karşımızda .3katli, üst katları tamamen altın varakla kaplı ve sakin bir göletin kenarında yer alıyor, yansımalar ve yeşille birlikte küçük olmasına ragmen görkemli bir görünüm kazandıriyor. Girişe izin verilmiyor.
Binanın tepesinde, bir Zümrüdüanka kuşu heykeli var. Akan sular, şelalelerden, bahçelerden geçerek , çıkışta ibadet yapılıp, tütsü yakılan bir tapınağa ulaşıyoruz, çıkışta da değişik tatların denenebilecegi, hediyelik satan bir yer var.
Uzun ama tenha, Zen evler, yeşillikler arasında bir yürüyüş ile,
Ginkakuji Temple' a geliyoruz.
Biletimizi alıyoruz.Ve o harika bahçelerine dalıyoruz resmen.Yesilin tadını çıkarmak bu.Unesco listesinde yine.Bir gölet ki içi lotuslarla dolu, yan tarafında küçük bir taş köprüsü var, oradan adet gölün içindeyiz .Müthiş bir huzur bu, doğayı dinliyoruz.Yol bizi ahşap bir tapınağa götürüyor, ayakjabilar için raf yapmışlar veya poşet veriyorlar, o eski diycem görüntüleri yeni dokuda sessizce yürümek çok güzel .Varendanin çevresi Zen bahceleri: Biri çok ilginç: Ryianji:Beyaz çakıl gibi bir taş dökülmüş bu bahçeye, sadece değişik yerlerine 5 adet doğal taş öbeği var, altları toprak/yosun.Verandadan bakınca 3yani yüksekçe duvar.O dönem için değişik bir bahceymiş; ağaçsız, topraksız Bunlar aslında 15 tane. Ama bulundugunuz verandadan tamamını sayamiyorsunuz, bu Asyalılarin 15 mükemmellik rakamına bir gönderme olup, hicbir insan mükemmel değildir bu yüzden sınırlı bakış acimizla tüm taşları göremeyiz, diyormuş..Sessizligin sesi ile ve bu bahçeyle oturup kalıyorum uzunca bir süre, epey etkilendim.:)) Geçmişin ve geleceğin kaygılarında kaybolmak değil, şu anın farkındalığında ve zihnin öz dinginliğinde olmak denir ya ben de, öyle yaptım 🙏
Zen anlayışında kanatkar olursan ruh zenginliğin gelirmiş:))bir çay seremonisinden okuyunca hoşuma gitti.Yine güzel bahçeler, değişik ağaçları, bazilarindaki çiçekleri ve gölü bir kez daha izleyip yeşiller arasından çıkışa ilerliyoruz.
Hemen önünden otobüsümüz kalkıyor.
40 dak sonra, merkezdeyiz.Otobuslere ortadan biniliyor ve kartı önden inerken okutuyorsunuz.Duraklari İngilizce ve Japonca yazsa da şoför mikrofonundan anons ediyor.Maskeli ve eldivenli.Bazi duraklarda belki 80 yaşında insanlar ellerinde otobüs numaralarıni gostererek yada sokakları supurerek ,yada polis (pek çok örnek var )görevde. Çalışkan, işini bir düzenle yapan insanlar.Bu yaşta çalişanlara şaşırıyoruz.Gn
yaşlarını hiç göstermiyorlar.
İnsanlar ücretsiz yapılan tanıtımlar da sunulanları kapışmiyor.Yerlerde çöp yok.Yere bir eşya düşmüşse, kenara koyuyor veya asıyorlar; ya dönerse...
Japonlar da Şinto dini(çoğunluk) ve Budizm yaygın .Zaten temelde benziyorlar .
İndikten sonra yemek ve Kyoto Kulesine yürüdük, pek özelliği yok:))
Pek çok tapınak(~2000tane olduğu söyleniyor), değişik, huzurlu ve güzel bir kültür yoluydu bugünün özeti...
14.09.2025 Bu gün de Kyoto İstasyonuna yakın 2tapinak keşfettik, oraya metroyla gidiyoruz.Kyoto İstasyonundan, hem metro hem otobusler kalkıyor, metro hattı yine 3 katlı, asansörden keşfettim.İkdukca kalabalık, 11 . Katında seyir terası varmış, oraya çıkıyoruz.Yuruyen merdivenler var, bitmez gibi calisiyor.Hem gidiş, hem donuş, açikta, ama en üstte metalik iskeletli binanın üst katı çatı gibi görünür şekilde.Onlarin hemen yanı çok geniş amfi gibi hafif yuvarlak ayakla cikilabilen merdivenler.Karsiya bakınca binanın değişik yönlerine yurunebilen koridorlar görünüyor, katlarda çok büyük bir alışveriş merkezi var.Terasi yüksek camlarla kapatmışlar, KYOTO' yu seyrediyoruz, gideceğiniz tapinaklar da görünüyor.Terasta bir kapıdan içeri giriliyor, bakıyoruz burdan da inen merdivenler var üstelik icersi klimalı.Bir katta açık bir alana satışli tanıtım standları kurulmus.